Değer vermek, değer görmek anlamına gelmiyor her zaman.
İnsan sever, hoşlanır, anlaşır ve anlaştığı ölçüde
karşısındaki kişiye güven bağları ölçüsünde gönülden gelen bir değer verir.
Bazı huylarından vazgeçer, inandığı bazı değerleri törpüler, yapmadığı veya
yapamayacağını düşündüğü bazı söylemleri bile hayata geçirir. O’nunla
anlaşmak için kendinden vazgeçer. Sırf karşısındaki için…
Aylar geçer, yıllar geçer belki de bir ömür geçer. Bir
bakmış ki yaptığı onca uğraşın karşılığı bomboş. Verdiği değeri görememiş.
Görememenin de ötesinde bir ömrü heba etmiş. Geçirdiği onca zamana koca bir ‘’AH’’
diyerek hayatına kaldığı yerden kaybettiği onca zamanın boşluğuyla devam eder…