Translate

7 Nisan 2014 Pazartesi

Sevgisiz Dünya

İnsan olmakla başlıyordu her şey aslında. Güzellikler, dostluklar, arkadaşlıklar, ağaçlar,çiçekler… Her şey insan olmakla başlıyordu aslında. Mutlu olmak, mutlu etmek, kalp kırmamak, kalp kazanmak. Taa ki biri yanlış yapana kadar…
İnsanoğlu varoluşundan beri hem iyi hem de kötüyü bir çok defa görmüş, maruz kalmış veya şahit olmuştur. Bazıları iyiliği benimseyip iyi olarak, bazıları iyiliği kabul edip kötü olarak, bazıları da bunları reddedip ‘’saf kötü’’ olarak yoluna devam etmiştir.

Geçmiş yüzyıllarda da bu iki olgu karşımıza hep çıkmaktadır. “ Yunus Emre” , “Mevlana”, “Aşık Veysel” ve daha bir çok aşık, padişah,bilge iyilik üzerine yazdıkları yazılarda,şiirlerde ve söylediklerinde, sergilemiş oldukları davranışlarda bu olguyu bizlere açık seçik göstermişlerdir. Ama diğer taraftan da sürekli insanlığı sömüren, ezen; para uğruna kan akmasına, insan canlarının yok olmasına müsaade eden, göz yuman “kötülüğü” kendine meslek edinmiş, içine sindirmiş insanları da tarih sahnesinde gördük.
Peki elimizde bu kadar çok yaşanmış olay ve söylenmiş söz varken neden hala kötülüğe giden yoldan ilerlemeye devam ederiz anlamış değilim. Şu dünyada herkesle iyi geçinmek, güzel konuşmak ve elindeki bir parça ekmeği paylaşmak varken neden bencil oluruz? 3 -5 günlük dünya hayatını neden kendimize zehir edip, sürekli stres içinde yaşarız? Düşünülmesi gereken o kadar çok soru ve düzeltilmesi gereken o kadar çok insan var ki…
            Sözlerime Yunus Emre’nin dizleriyle son vermeyi çok uygun buluyorum. Ne demiş Yunus Emre “Dünya yalan kardeşim, dünya yalan! Var mı yalan dünyada baki kalan. Mal da yalan, mülk de yalan. Var birazda sen oyalan." Bu dünya kimseye kalmamış, kalmayacak da. Bu dünyada kalacak tek şey; yaptığın iyilik, ortaya koyabildiğin başarı ve eserlerdir. Kalpleri kırmadığımız, kalpleri kazandığımız bir yaşam geçirebilmek dileğiyle…

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder