Jeotermal Enerji

Jeotermal enerji; yer kabuğunun çeşitli derinliklerinde birikmiş ısının oluşturduğu, sıcaklığı sürekli 200 dereceden fazla olan ve çevresindeki normal yeraltı ve yer üstü sularına oranla daha fazla erimiş mineral, çeşitli tuzlar ve gazlar içerebilen sıcaklık su ve buhar olarak tanımlanabilir.

Jeotermal enerji, dünya üzerinde kullanılan ve vazgeçilemeyecek enerji kaynaklarından biridir. Peki bu enerji nasıl açığa çıkartılır ve kullanabilir.İlk etapta jeotermal enerji potansiyeli olduğu varsayılan bölgede jeolojik inceleme ve uzaktan algılama sistemleri yardımıyla araştırma yapılarak suyun nerede olduğu saptanır. 
Daha sonra bu bölgede topoğrafik çalışma, jeofiziksel araştırma ve sondaj çalışmalarıyla suyun hangi derinlikte olduğu anlaşılır. Ardından gelen çalışma ise bulunan bu su ne kadar? Bunun içinde sondaj ve pompaj çalışmaları yapılır. Son olarak ise; bu suyun kimyasını belirlemek için yapılan hidrojeokimyasal çalışmalar ile araştırma tamamlanmış olur. Tüm bu çalışma ve deneyler tamamlandıktan sonra, alınan verilere göre ne kadar kapasiteye sahip bir jeotermal tesis kurulacağı kararlaştırılır ve proje uygulanmaya başlanır.

Peki bu tesisleri neden kuruyoruz? Elimizde bulunan mevcut petrol, kömür ve doğal gaz yetmiyor mu? Tabi ki yetiyor… Fakat insanoğlu hem yaşamını sağlıklı idare ettirmek için doğayı , hem de  yaşamını maddi açıdan güçlü bir şeklide yürütmek için maddi olanakları düşünüyor. Böyle olunduğunda da karşımıza yenilenebilir enerji kaynağı olan jeotermal enerji karşımıza çıkıyor. Jeotermal enerji tesislerinin kurulum amacı; çevreyi diğer enerji kaynaklarına göre daha az kirletmesi, maliyetinin daha az olması ve elde edilen enerjinin diğer enerji kaynaklarına daha rahat çevrilebilmesidir. Üstelik elde edilen enerji aslında doğanın halihazırda mevcut enerjisi ve doğru bir şekilde kullanıldığında sonsuz bir enerji kaynağı olarak kabul edilmektedir.

Sonuçta bu tesisleri kurarak hem doğayı korumuş hem de ülke ekonomisine katkı sağlamış oluyoruz.